KENDİNE YETEMEMEZLİK DUYGUSU

Kişinin kendini değersiz hissetmesi kendinden memnun olmama duygusunu açığa çıkartarak, yaşamdan zevk almasını engeller. Bu yaşamsal mutluluğun önüne vurulan ket, çoğu zaman çevresel faktörlerin kişide birikmiş olan hislerdir.

Hiçbirimiz bizleri böylesine dibe çeken duygularla doğmuyoruz elbette. Bunda birincil neden tabi ki çevresel faktörler, ikincil neden ise kişinin duygusallığı yani üzüntülerini ne kadar içe attığı diyebiliriz. Bu durumun alt yapısının çoğu tabi ki çocukluktan itibaren oluşuyor. Ebeveynlerinin çocuğa geri bildirimi, yaptırımları, koydukları kurallar, davranış tutarlılıkları, verilen ödül ya da cezalar çocuğun iç dünyasında kendini sorgulamasına bu sorgunun büyümesi ya da bir cevap bulamaması karşısında ise içsel çatışmaya neden olabilir. Anne babaların çocuklarına “sen çok değerlisin” “seni çok seviyoruz” “sen ne yaptıysan güzeldir” gibi sözleri çocuğa benimsetmeleri güçlü bir kişilik zeminini oluşturan en önemli faktörlerdendir.

Hayat boyu kişilerin karşısına zor durumlar çıkabilir. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki çocukluğunu mutlulukla ve destekle geçiren bireyler büyüdüklerinde sıkıntılı durumlarla daha kolay başa çıkabilme yeteneğine sahip olurlar.

İkili ilişkiler ya da evliliklerde çok rastlanan bir durum olarak karşısındaki kişi tarafından değersiz hissedildiğini düşünen kişide yine yetememezlik hissi baş gösterir.

Kendini değersiz hisseden kişi, olumsuz algıları nedeniyle içinde bulunduğu sosyal ortamda ve ikili ilişkilerinde sorunlar yaşar. Aldığı kararlarda doğru olup olmadığına dair hep bir şüphesi vardır içinde. Bunun sonucunda da duygularını pişmanlık duyar mıyım endişesiyle ifade etmekte zorlanır. Bu gibi durumlarda psikolojik desteğin önemli faydası vardır. Eğer hiçbir şey yapılmayıp bu olumsuz süreç daha da artarsa sonucunda depresyon, kaygı sorunları gibi birçok durum ortaya çıkabilir. Bu kişilerde aşırı hassasiyet daha da değersiz olduğu hissini oluşturabilir.

Peki yaşamda öncelikle başarılı ve mutlu hissetmek hissi neyi gerektirir sorusu üzerine aklıma en çok “kararlılık” geliyor.

Paulo Coelho’nun bir sözüyle özetlersem eğer “gideceğiniz yoldan eminseniz, engeller dinlenme noktanız olmaktan öteye gidemez”.   

Kararlı olun, Sevgiyle kalın…

Diğdem Kural Keskin

Aile Danışmanı, Çocuk Terapisti, WISC-R Zekâ Testi Uygulayıcısı

 Instagram: çocuk_aile

Facebook: Çocuk ve Aile (@digdemkuralkeskin)

www.cocukveaile.com

İletişim numarası: 0534 6667666

keskindigdem@hotmail.com