UZMAN YAZILARI BÖLÜM 3 HİPER AKTİF ÇOCUK

Hiper aktivitenin ilk tanımı 1900‘lü yılların başında yapılmış olsa da 90’lı yıllardan sonra tüm dünyada
ve ülkemizde önemi kavranmıştır.
Dikkat eksikliği ve Hiper aktivite bozukluğu çok sık görülen hastalıkların başında yer almaktadır.
Hemen hemen her sınıfta rastlanabilen hiper aktif çocuklar hem kişilik yapısına hem de sosyo
ekonomik düzeyine hem de aile yapılarına göre farklı gelişim özelliklerine sahiptir.
Bu problemde ele alınacak başlıca maddeler öncelikle belirgin bir dikkat eksikliği, hareketlerindeki
kontrol edilemezlik ve dürtü kontrolsüzlüğüdür.
Bu tanıyı alan çocuk en çok da kuralların en fazla olduğu yerde sınıf ya da ders ortamı gibi yerlerde
zorluk çekebilirler.
Yerinde oturmasının gerekli olduğunu bildiği halde farkına bile varmadan kalemini
açmak için kendini çöpün yanında bulabilir ya da ders esnasında arkadaşlarının dikkatini dağıtacak
şekilde davranabilirler. İçinde durduramadığı şeylerin varlığını kontrol etmekte zorlanabilir.
Eğer çocuk bu gibi nedenler altında sürekli eleştiriye maruz kalıp, kendisine yöneltilen cezalara katlanmak zorunda bırakılırsa; hayatı boyunca aşmakta çok zorlanacağı öz güven problemleri oluşabilir.
Dikkat eksikliği ve hiper aktivite bozukluğu çeşitli nedenlerle oluşmuş olabilir. Bunlar arasında
çocuğun daha anne karnında iken karşılaştığı doğum öncesi nedenler olabileceği gibi doğum sırasında
oluşan travmalar, beslenme, çeşitli enfeksiyon hastalıkları ya da genetik geçişleri saymak
mümkündür.
Dikkat eksikliği ve hiper aktivite bozukluğu psiko sosyal ve psikolojik nedenlere bağlı olarak da gelişim
gösterebilir. Örneğin çocukluk dönemlerindeki ilgi azlığı, aile içi şiddet ve çeşitli travmatik olaylar
bunlar arasında sayılabilir.
Dikkat eksikliği ve hiper aktivite bozukluğunun tek ve kesin tedavisi bulunmamaktadır.
Beslenme düzeni ve psikolojik iyi oluş tedavide en önemli sırayı temsil etmektedir. Beslenmede şeker
dengelemesi çok önemlidir.
Psikolojik etkilerinde ise bu hem çocuk hem de ailesi için normalden daha fazla uğraş gerektiren zor
bir süreçtir. Ailenin hiper aktif çocuklarına diğer çocuklarından daha fazla zaman ayırması
gerekmektedir. Çocuk için ise bu sorun başarısından ziyade performansını etkilediği için çaba ve sabır
gerektirmektedir.
Hiper aktif çocuklarda konulan tanı kadar kullanılan ilacın gözlemlenmesi de çok önemlidir.
Doktorunun kararıyla ilaç kullanımına gerek olmayan çocukların genellikle oyun terapisi ya da
psikolojik destekle doğru yönlendirilmesi gerekmektedir.
Düzenli spor aktiviteleri bu çocukların hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Çocuklar hem hareket ederek enerji düzeylerini kontrol altına alırlar hem de komutları kurallı bir şekilde öğrenip uygulayabilirler. Sosyal ilişkiler açısından da grup içerisinde olmaları ve doğru örnekler edinerek yönlenmeleri çok önemlidir. Kontrol mekanizmasını denetlemeyi öğrenebilen çocuk derslerine de daha iyi odaklanabilir.
Dikkat eksikliği olan çocuklar, komutları geç uygulayabilirler. Bu eksiklik de eleştirel olarak sürekli
kendilerine yöneltildiğinde özgüvenlerinin sarsılmasına yol açabilir.
Çocuklarımızı eleştirmek çoğu zaman onların inadının gelişmesine yol açacağından net ve kısa
yönlendirmelerle yol göstermemiz en doğrusu olacaktır.
İstiklal marşımızın mimarı Mehmet Akif Ersoy da dikkat eksikliği ve hiper aktivite bozukluğu tanısı
almıştır. Buna rağmen izi silinmeyecek başarıya imzasını atmış, bu problemin başarıyı etkilemediğini
kanıtlamıştır.
Sevgi ve sağlıkla kalın,
Diğdem Kural Keskin
Aile Danışmanı ve Çocuk Terapisti
Dr. Cenk Göker
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Henüz yorum yapılmamış.