OKUL ZİLİ ÇALARKEN

Uzun bir dinlenme ve eğlenme döneminden sonra okulların açılıp eğitim dönemin başlaması her çocuğa zor gelebilir. Tatil boyunca gönüllerince vakit geçiren çocuklar eğitim sürecinin kurallı ortamına dönmek istemeyebilir, hatta kaygı seviyelerinde artma, agresyon, öfke patlamaları gibi durumlar oluşabilir.
Çocuklarda meydana gelen bu duygu durum değişiklikleri çok normaldir. Peki, bu durumu kolaylaştırmak ve okula adaptasyonu sağlamak için neler yapılabilir bunları biraz inceleyelim.
Öncelikle çocuğu dinlemek, duygularını, coşkularını, korkularını konuşup irdelemek çok önemlidir. Düşündüklerini anlatmasını sağlayıp iyi bir dinleyici olmak çocuklarımızı cesaretlendirerek kaygılarını azaltır.
Tüm çocuklar için anne ve babaları, kendi duygularını ifade edebilecekleri onlara en yakın en güvenli kişilerdir. Çocuklar, onları dinleyen anlamaya çalışan ebeveynlerine içindekileri daha kolay açarlar ve çözüme giden yolda birlikte ilerlerler.
Çocuklarla konuşurken duygularının önemini hissettirmek ve fikirlerini öğrenmek için ona anlattığı konuyla ilgili sorular sorulmalıdır. Verdiği cevaplar sonucunda alternatif sonuçlar üretmeleri sağlanmalıdır.
Anne ve babalar, çocuklarında endişeye yol açan sebebi tam olarak öğrendiklerinde onlara daha iyi bir çözüm yolu sunabilirler.
Çocukların anlattıklarıyla alakalı bir beklenti yaratmak heves edebilecekleri programlar yapmak sonucunda kazanabilecekleri başarılardan söz etmek onları adapte etmenin iyi bir yoludur.
Beklenti oluştururken mevcut durum üzerinde en iyi sonucu düşünüp hedef yükseltmek başarının artmasını sağlar.
Kendini yetersiz, dışlanmış hisseden çocuk arkadaşları arasında küçük düşme gibi kaygılar yaşayabilir. Bunlar üzerine farklı örnekler vererek konuşmak rahatlamalarını sağlar.
Okulun ilk günlerinde adaptasyon sürecinde fiziksel olarak dinlenmekte çok önemlidir. Bunun için tüm tatil boyunca uyku düzeni değişmiş bir çocuktan okullar açılınca erken yatıp erken kalkmasını beklemek zordur. Bu düzenin tekrar kurulması birkaç haftayı alabilir. Bunun için hafta sonları da dâhil, uyku saatlerini ayarlamak çok önemlidir. Uykusunu alamayan bir çocuk derslerine çevresine uyum sağlamaz.
Çoğu çocuğun düşüncesinde tanımlı kurallar bütünü ve ulaşılması gereken zor hedefleri temsil eden okul, başarabilecek kapasiteleri olsa dahi strese yol açabilir. Çevresindeki arkadaşlarıyla kıyaslanması yetersizlik hissi oluşturarak, geri planda durmalarına sebep olabilir.
Anne ve babalar, çocuğun sınıf içerisindeki durumunu öğretmenleriyle konuşmalı, çocuğa ise bu konuda sözleriyle destek vermeli, cesaretini arttırmalıdır.
Verdiği cevaplarda yanlış cevaplama ihtimalinde bile tereddüt etmeden fikrini söyleyen çocuk ileride girişimci, özgüveni yüksek bir karakter geliştirir. Verdiği yanlış cevap karşısında doğruya daha dikkat ederek yönlü düşünmeyi ve bunu geliştirmeyi öğrenir.
Eğer çocuklarımızda gözlemlediğimiz devam eden bir kaygı hali mevcutsa mutlaka bir uzmandan yardım almalı ve bu durumun daha da büyümesinin önüne geçilmelidir.
Bu tür durumlarda olumsuzluğa alışılacağını ya da unutulacağını düşünerek ertelemek çocuklarda travmatik bir etkiye ya da depresyon hali oluşturabileceği göz ardı edilmemelidir
Sevgiyle kalın…
Diğdem Kural Keskin
Aile Danışmanı, Çocuk Terapisti, WISC-R Zekâ Testi Uygulayıcısı
Instagram: çocuk_aile
Facebook: Çocuk ve Aile (@digdemkuralkeskin)
İletişim numarası: 0534 6667666
Henüz yorum yapılmamış.