EGO-ÖZ BENLİK

Ego, benlik duygusu anlamını taşır. Kendiyle ilgili kaygısı olan insanların kendini sürekli üstün gösterme durumu mevcuttur. Çoğu kimse bunu farkında olmadan yapar. Bunda kişinin çevresinin etkisi büyüktür. Kendi anlatılarıyla iç benliğinde o üstün gördüğü çevreye ulaşmak ister. Aynı düzeyde ya da daha üstünde olmak düşüncesi, bireyleri egoist olmaya zorlar.
Sadece kendilerini düşünen insanların dünyalarını yine kendileri oluşturur ve empati durumundan yoksundurlar.
- Kişiler cümlelerine – ben kelimesiyle başlarlarsa eğer bu durum toplumdan biraz uzağım ve buradan bakıyorum hayata” mesajı da içerebilir. Toplumdan ayrışmak bir anlamda asosyalliği de içerir. Toplumdan uzaklaşan kimse için zaman geçtikçe topluma dahil olmak daha zor hale gelebilir. Sonrasında kişi ve toplum arasındaki fark daha da açılacağından bu kişide toplum korkusu, kültür ayrışması ve kişilerle çatışma durumlarını ortaya çıkartır.
Toplumdan ayrışan biri için yaşam kaygısı artabilir. Kendisiyle yalnız kaldıkça diğer insanlar ve sesler anlamsız gelir ve rahatsız eder. Ortaya yaşamdan tat alamama durumu çıkar zamanla…
Bizler bazen aynı sonucu içeren ama bu durumun tam tersi bir durumu gözlemliyoruz. Bu da kişinin kariyeri, maddiyatı sayesinde etrafını saran kalabalık tarafından çok yükseklere çıkartılması ve kendini yine uçlarda görüp herkesle aynı seviyeye inememesi yani toplumdan ayrışma durumuyla sonuçlanabiliyor.
Her ne şekilde olursa olsun, kişinin kendini diğerlerinden farklı görüp onlarla eşit olmayan bir yere koyması, kendine çok duyarlı olmasına, içindeki en küçük ya da en uzak olumsuz bir sesi bile duymasına sebep olur.
İçindeki duyguları dengeleyemeyen insanlar genellikle mutsuz olurlar. Yaptıklarında başarıyı sağlayamazlar çünkü kendi başarısızlıklarını kabul edip yeniden başlama duygusu içerisinde bulunmazlar… başarısız olurlar çünkü yapılan başarılı bir şeyi kendisiyle özdeşleştirip örnek almayı düşünmezler.
Kişiyi geliştiren en önemli şeylerden biri de kendi kendine yaptığı öz eleştiridir. Özeleştiri kendiyle alakalı yapılan yorumları gözden geçirip tekrar düşünmeyi gerektirir.
Kişinin yanlış yaptığını kabullenmesi hayattan tecrübe edinmeyi sağlar. Tecrübe bir anlamda edinilen olgunluktur. Yaşam tecrübeleri üzerinde düşünülmeli ve değerlendirilmelidir.
Çok özgüvenden başlayıp yapılan hatalar ve edinilen tecrübelerle kazanılan yaşamsal olgunluk kişinin hayat görüşünü değiştirebilir. Yani önceden zevk almadığı şeyler kişi için mutluluk kaynağı haline gelebilir. O yüzdendir ki çoğu yaşlı insan torunuyla ilgilenmekten çocuğuyla ilgilendiğinden daha fazla zevk alır. Çünkü büyükanne-büyükbaba olmak anne-baba olmaktan daha fazla deneyim gerektirir. Deneyimlenen kişiyse hayata daha çok bağlanır.
Sevgilerimle…
Diğdem Kural Keskin
Aile Danışmanı, Çocuk Terapisti, WISC-R Zekâ Testi Uygulayıcısı
Instagram: çocuk_aile
Facebook: Çocuk ve Aile (@digdemkuralkeskin)
İletişim numarası: 0534 6667666
Henüz yorum yapılmamış.