ÇOCUKLARDA AGRESYON

Çocuklar bazı durumlarda, hislerini nasıl ifade edeceklerini bilemediklerinde ufak tefek agresyon (saldırganlık) belirtileri gösterirler. Bir yere kadar normal olarak isimlendirilen bu davranışlar eğer aşırı ve sürekli bir hal alırsa önlem alınması gerekmektedir.
Çocuğun içinde yaşadığı çevre agresyonunun artmasında en önemli faktördür. Birlikte yaşadığı ailede saldırgan davranışlara maruz kalan bir çocuk büyüdüğünde bu davranışları başkalarına gösterecektir.
Saldırganlığın birçok sebebi olabilir. En sık görülen ve geçerli kabul edilen sebep ailede şiddetin uygulanması ve kabul görmesidir. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk duygularını rahatça ifade edemez ve içindekileri saldırganlıkla dışa vurur. Bu tabloda en önemli görev aileye düşmektedir.
Agresyon nedenleri:
- Saldırgan davranışların ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi veya cezalandırılması
(Dayak yiyen çocuğun ebeveyninin sen de kendini savunsaydın, sen de vursaydın demesi)
- Çocuğun anne baba ve çevresinden yetersiz sevgi, anlayışsızlık ve ilgisizlik görmesi
- Sosyal medyanın saldırganlığı (diziler, dövüş oyunları gibi) alışılır hale getirilmesi
- Anne baba iletişimsizliğinin çocuğa yansıması ve çocukta oluşturduğu olumsuz duygu ve kaygılar
- Bazı fizyolojik sorunlar (beyin zarı iltihabı gibi)
Saldırgan davranışlar nasıl engellenebilir:
- Her şeyden önce anne baba çocuğa model olmalıdır. (Evde sözel ya da fiziksel şiddet gören bir çocuk en ufak bir sorunda kardeşine vurabilir, arkadaşlarına zarar verebilir ya da diğer canlılara eziyet edebilir.)
- Çocuk saldırgan davranışlarla istediğini elde edebiliyorsa bu davranışları her zaman sergileyerek huy haline getirir yani pekiştirir.
- Saldırganlık davranışı kesinlikle şiddetle son verilmemeli, karşılığında ceza verilmemelidir.
- Anne baba ben dili kullanarak (ben bu davranış karşısında çok üzüldüm gibi…) her seferinde konuşmalıdır.
- Çocuğa gösterdiği şiddetin karşılığında şiddet gösterilirse, canı acıtılırsa çocuk düşmanca davranışlar geliştirebilir.
- Çocuk gergin ve sinirliyken olay tartışılmamalı, sakinleşmesi beklenerek konuşulmalıdır.
- Çocuğa sorumluluk verilmeli, başarıyı tatması ve kendini yeterli-iyi hissetme duygusunu yaşaması sağlanmalıdır.
- Sonrasında çocukla bu davranışın sonuçları hakkında konuşulmalıdır. Çocuk bu davranışı sergilediğinde istediği şeyleri kaybedeceği gösterilmelidir.
- Anne baba çocuğun olumlu davranışlarını sözlerle dile getirmeli, başarısından bahsetmelidir.
- Olumsuz davranışlarının ise; dezavantajlarından bahsedilmeli, isteklerini bu şekilde elde edemeyeceği belirtilmelidir.
- Çocuğun dışarıda oynamasına izin verilmelidir. Bu sayede enerjisini atarak gerilimini boşaltması sağlanmalıdır.
- Her saldırgan davranışın üzerinde durup dikkat çekmemek gerekir.
- Çocuk bu davranışlarını edemediği gözlemleniyorsa; vurma davranışı geldiği zaman, kendini engellemesi için 1’den- 10’a kadar sayması önerilebilir.
- Çocuk şiddet içeren modelleri (kişi ya da program) içselleştirebilir. Unutulmamalıdır ki bu gibi şeylerle karşılaşması, şiddete meylini arttırır ve güncelleştirir.
- Çocuğun içindeki kızgınlık ve öfke anında; sanat ve alternatifleri iyi birer geçiştirme seçeneği olabilir. (Yumruklanan kil, oyun hamurları, çakılabilen çiviler, boyama gibi)
Anne baba bir uzmandan yardım alarak aile içindeki dinamiklerin incelemesi, çocuğun öfke patlamalarına nelerin sebep olabileceğinin tespit edilmesi gerekir.
Sevgilerimle…
Diğdem Kural Keskin
Aile Danışmanı, Çocuk Terapisti, WISC-R Zeka Testi Uygulayıcısı
Instagram: çocuk_aile
Facebook: Çocuk ve Aile (@digdemkuralkeskin)
İletişim numarası: 0534 6667666
Henüz yorum yapılmamış.