ÖFKE

Bu yazımda birazda tüm zamanların olduğu gibi günümüz içinde önemli sorunlarında biri olan öfkelerimizden bahsetmek istiyorum. Peki nedir bu öfke? Tabi ki herkese göre değişen ama literatürde tanımlara sahip; bir tanesi “kişinin bir şeyi elde edememesi ona ulaşamaması neticesinde onu yapabilmek için yaşadığı duygudur.” Başka bir açıklama olarak “kendimizce hakkımız olanı alamadığımızda ya da beklenilen doğrulusunda yaşayamadığımızda oluşan negatif duygudur” der. Bireyin içine girdiği ani ruh hali beklentiden karşılığını alamadığı zamanlarda oluşur, ani gelişebilir, zamanla üzerine eklenip duygu patlamalarına da yol açabilir. Kimi zaman yanlış ya da aşırı sonuçlara neden olan öfkenin dozunun ayarlanması kişinin davranış tarzını belirler bir bakıma. Bu kullanım şeklinde en önemli olan düşünce biçimidir ve duygusal insanlarda genellikle anlık tepkimeler sonucu pişmanlıklara neden olabilir.

Bazı düşünürler öfkeyi “yaşanan kısa süreli delilik” olarak tanımlamıştır. Çünkü öfkesini üst noktada yaşayanlar ki bu kişiler mantığını bu süre içinde kullanmazlar, etrafındakileri ve bulunduğu ortamı göz ardı ederek sonradan pişmanlık duyacakları sözler ve hareketler içerisine girebilirler.

Öfke aslında çoğu uzmana göre insani ve evrensel bir duygudur. Burada önemli olan yansıtılma şeklidir.

Öfkeyi meydana getiren sebepler arasında kişinin engellenmesini saymıştık. Engellenme içerisinde oluşan hayal kırıklığı, aşağılanma duyguları, ulaşamama, incinmek, o an ne yapacağını bilememek gibi ögeler de vardır. Bunların sonucunda ani tepkimelerle ortaya konulan davranışlar her zaman iyi sonuçlara yol açmayabilir.

Ani öfkelenme duygusu sağlık açısından da iyi değildir.

Öfke çoğu zaman aniden ortaya çıkan bir duygu olsa da bunun kontrolünü yapmak elimizdedir. Bunun için en iyi başlık “sınırlarımızı kontrol etmekten” geçer. Kendi sınırlarının farkında olan bir insan bunu mantığıyla çözümleyip olaylara, kişilere bu şekilde yaklaşıp tepkimelerini uyarlayabilir. Nerede ne yapması konusunda sınırlarını çizebilir.

Kişinin sınırları elbette ki kişiliğiyle doğrudan ilişkili bir durumdur. Yaşadığı toplum, kurallar, örf ve adetler için de bulunduğu durumun önemi çok büyüktür.

Öfke kontrolü kişinin geçmişte yaşadığı durumları mantığıyla çözmesiyle de bağlantılıdır. Bu durumlar içsel duygularını düzenler. Örneğin birçok olumsuz durum yaşamış ve bunların hala etkisinde olan bir kişinin sınırları çok esnek değildir. Her şeye kızıp, tepkisini o an gösterebilir. Yaşadığı içine attığı olumsuz durumlar kişi için tetikleyici rol oynayabilir. İşte tam da bu noktada kişinin aldığı destek çok önemlidir. Zamanla üst üste biriken aşılamayan duygular kişiye birçok yönden zarar verebilir. Ve duygularını açıklamada anlamada daha karışık bir düzeye getirebilir. Önemli olan bireyin kendindeki bir takım aşamadığı duyguları fark edip bunları çözümlemek içim yola koyulmasıdır. “Başlamak” “Başarmanın” en önemli başlığını oluşturur.    

Sevgiyle kalın…

Diğdem Kural Keskin

Aile Danışmanı, Çocuk Terapisti, WISC-R Zekâ Testi Uygulayıcısı

 Instagram: çocuk_aile

Facebook: Çocuk ve Aile (@digdemkuralkeskin)

www.cocukveaile.com

İletişim numarası: 0534 6667666

keskindigdem@hotmail.com